Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
fazla miktarda
fazla miktarda
History
Sentences
Meanings of
"fazla miktarda"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
fazla miktarda
surplus
adj.
Phrases
2
Phrases
fazla miktarda
sheer amount
expr.
Meanings of
"fazla miktarda"
with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
fazla miktarda ilaç verme
overdose
n.
2
General
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık
glycogenesis
n.
3
General
çok fazla miktarda
hatful
n.
4
General
çok fazla miktarda
scores
n.
5
General
fazla miktarda ilaç vermek (birine)
overdose with
v.
6
General
fazla miktarda yaymak
eruct
v.
7
General
fazla miktarda istiflemek
overpackage
v.
8
General
(yemeğe, içeceğe) fazla miktarda sıvı eklemek
drown
v.
9
General
çok fazla miktarda
too much
adj.
10
General
(içecek) fazla miktarda
long
adj.
11
General
çok fazla miktarda
overmany
adj.
12
General
(alkol, ilaç) fazla miktarda etken madde içeren
stiff
adj.
13
General
çok fazla miktarda
a hell of a lot
adv.
Phrasals
14
Phrasals
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek
overdose (someone) (on something)
v.
15
Phrasals
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek
overdose someone with something
v.
16
Phrasals
(bir şeyi) fazla miktarda almak
overdose on (something)
v.
17
Phrasals
(bir şeyi) fazla miktarda almak
overdose with (something)
v.
18
Phrasals
fazla miktarda (ilaç) vermek
overdose with (something)
v.
19
Phrasals
(bir şeyi) fazla miktarda vermek/yüklemek
overdose with (something)
v.
20
Phrasals
gereğinden fazla/aşırı miktarda (bir şey) vermek
overdose with (something)
v.
Phrases
21
Phrases
çok fazla miktarda
too many
expr.
Colloquial
22
Colloquial
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji
sugar rush
n.
23
Colloquial
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji
sugar high
n.
24
Colloquial
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji
sugar crash
n.
Idioms
25
Idioms
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış
knee-high in (something)
adj.
Trade/Economic
26
Trade/Economic
bir ülkenin aynı kaynak miktarını kullanarak bir maldan diğer ülkeye göre daha fazla miktarda üretim yapabilmesi
absolute frequency
n.
27
Trade/Economic
fazla miktarda satın alma
volume buying
n.
28
Trade/Economic
fiyatı arttıkça daha fazla miktarda alınan mal
giffen good
n.
29
Trade/Economic
fazla miktarda satın almak
overbuy
v.
30
Trade/Economic
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak
overcapitalize
v.
31
Trade/Economic
(girişim için) karlı yatırım olanaklarının getireceğinden daha fazla miktarda sermaye yatırmak
overcapitalise
v.
Industry
32
Industry
fazla miktarda akaryakıt tüketen benzin motoru
oil burner
n.
Technical
33
Technical
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk
small indefinite amount
n.
34
Technical
fazla miktarda olmayan belirsiz çokluk
small indefinite quantity
n.
Transportation
35
Transportation
nakliye gereklerinin karşılanmadığı günlerin kırmızı ile, gerekli miktarda veya fazla taşıma kapasitesinin bulunduğu günlerin ise yeşil ile kodlandığı sistem
flag days (red or green)
n.
Medical
36
Medical
devamlı olarak fazla miktarda gözyaşı gelişi
dacryorrhea
n.
37
Medical
fazla miktarda tütün kullanımından doğan zehirlenme
tabacism
n.
38
Medical
fazla miktarda tütün kullanımından doğan zehirlenme
tabagism
n.
39
Medical
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık
bronzed diabetes
n.
40
Medical
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık
hemochromatosis
n.
41
Medical
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık
iron overload
n.
42
Medical
vücudun fazla miktarda demir emmesi sonucu oluşan bir rahatsızlık
iron-storage disease
n.
43
Medical
sabit miktarda iki veya daha fazla içerikten oluşan bir ilaç türü
fixed-combination drug
n.
Food Engineering
44
Food Engineering
(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek
vitaminize
v.
45
Food Engineering
(gıda maddesine) yeterli veya fazla miktarda vitamin eklemek
vitaminise
v.
46
Food Engineering
(içki) fazla miktarda alkolsüz içecek içeren
long
adj.
Chemistry
47
Chemistry
üredeki fazla miktarda sodyum
natriuresis
n.
Biology
48
Biology
bol miktarda iki veya daha fazla türden organizma içeren (doğal topluluk)
mixed
adj.
Astronomy
49
Astronomy
çekirdeğinde oksijenden daha fazla miktarda karbon içeren varsayımsal gezegen türü
carbon planet
n.
Social Sciences
50
Social Sciences
çok fazla miktarda ancak yüzeysel bilgilere sahip olan internet kullanıcıları
pancake people
n.
Modern Slang
51
Modern Slang
fazla miktarda alkol alımından kaynaklanan uykusuzluk
alcohol insomnia
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of fazla miktarda
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy